Alçak Gerilim ve Sirius Innovation
Alçak Gerilim (AG) grubunda yer alan ürünler genel olarak elektromekanik ürünler ve açıkçası bu ürünlerde teknolojik olarak çok fazla geliştirme yapmak, elektronik alanına girmediğiniz sürece pek de mümkün değil. Son 30 yıllık dilime yakından baktığınızda AG şalt cihazlarının içinde elektroniğin daha fazla yer aldığını ve gelişmelerin bu yönde yaşandığını görebilirsiniz. Siemens de aslında bu trendin öncülerinden. Piyasaya sürülen ürünlerin mümkün olduğunca daha fazla teknoloji içermesi, daha modüler olması ve birbirleri ile uyumlu cihazlar üretmek Siemens’in de ana hedefleri arasında. Bir örnekle şöyle açıklayabiliriz. Kontaktör en temel şalt ürünlerinden birisidir ve 50 yıl öncekiyle modellerle çalışma prensibi hemen hemen aynı. Kontaktörün ürün tanımı ve yaptığı iş belli olduğu için üzerinde yapabilecekleriniz sınırlı.
Boyutlarını biraz daha küçültebilirsiniz ki bunun da bir sınırı var. Ama daha modüler olmasını sağlayabilirsiniz. Ve kullanılan aksesuar ve yardımcı elemanlar ile fonksiyonlarını, kullanım sıklığını arttırabilirsiniz. AG şalt ürünlerinde pazara yeni modellerin sürülmesi, oldukça uzun aralıklarda olmaktadır. Diğer üreticileri de düşünecek olursak yaklaşık 10-12 yılda bir yeni modeller çıkar ve uzun yıllar kullanılır. Siemens’de de durum böyle.
Tarihten Bugüne Sirius ‘un Gelişimi
1960’lı yıllarda 3TA serisi kontaktörler piyasadaydı ki hala zaman zaman aranan ürünlerdendir. Arkasından 3TB serisi ve 1980’lerde de 3TF serisi ürünler geldi. 1997’de Sirius serisi ürünler başladı. Sirius piyasaya ilk sunulduğu 1997 yılında çok ciddi ses getirmiş ve uzun yıllar boyunca müşterilerin en çok tercih ettiği ürünler arasında yer almıştır. Aradan 15 yıl geçtikten sonra Sirius’un da çok üzerinde bir anlayış ile hazırlandı ve 2012 yılında piyasaya sürüldü. 2012’ de Sirius Innovation geldi. Yeni nesil olarak adlandırdığımız bu ürünler kısa sürede pazar tarafından tanındı ve kabul gördü. Sadece şalt cihazı bazında değil tüm sistem temelinde bütünsel bir yaklaşım sergilemek oldukça önemli. Siemens dahil tüm firmalar buna yönelik çalışmalara önem veriyor. AG şalt cihazları ağırlıklı olarak motor devrelerinde kullanılır. Önce şalt cihazlarından ne bekleniyor ona bakmak lazım. Motorlara yol vermek, onları korumak, onlara kumanda etmek ve bunları yaparken elde edilen bilgileri de istenen yerlere aktarmak gibi görevler AG şalt cihazlarından beklenenler arasındadır. Kontaktörler, motor koruma ve zaman röleleri bu temel fonksiyonları yerine getiren sistem parçalarıdır.
Bu sebeple ürünlere bakarken hep sistemin bütününü de ele almak gerekir. Çünkü sadece motoru korumanız yetmez aynı zamanda ona yol da vermeniz gerekir. Hatta bu da yetmez bu motorun doğru bir şekilde çalıştığı bilgisini bir yerlere iletmeniz gerekir bu sayede panoda bir lamba yanar ve operatörler o cihazın sağlıklı bir şekilde çalıştığını anlar. Ya da yine bu sistemle birlikte hareket eden başka bir sisteme bu bilgiler düzgün bir şekilde iletilmeli ki diğer sistemlerde bu bilgileri kullanarak kendi işlerini yapsın. Yani hem bütünsel hem de bütünleşik bir yapı olması gerekiyor. Artık tek başına bir kontaktörün ne yaptığı nasıl çalıştığından daha ziyade bütün bir yapının içinde nasıl çalıştığıdır.
Çözüm Sirius Innovation
Sirius Innovation’da yakalanmak istenen de tam olarak bu uyum. Bütün cihazların birbiri ile uyumlu olması, haberleşebilmeleri ve birbirlerinin fonksiyonlarını tamamlayıcı aktiviteler yapabilmeleri hedefleniyor. Tüm bu işlevsel artılarının yanında daha şık bir görünüm, daha kolay montaj ile daha az işçilik gibi tüketicinin ve servis personelinin işine yarayacak özellikler de ürünlerde bulunuyor.
Sirius Innovation’da farklı olan birkaç temel nokta var, birincisi ürünün renkleri değiştirildi. Eskiden şalt cihazlarımız kirli beyaz renkte bir ön kapakla sunulurken metalik gri renklere dönülmüş. Bu renk genel olarak daha fazla teknolojiyi çağrıştırıyor. Bu renk kullanımıyla birlikte logoda da orijinal renkleri ile ürünlerin üstüne koymaya başlamışlar. Petrol yeşili üzerine beyaz harflerle Siemens yazısı, dolayısıyla bir panoya çok uzaktan bile bakılsa içinde Siemens Innovation ürünleri kullanıldığı hemen anlaşılabilmekte. Dışarında bakıldığında fark edilen ilk değişiklik bu.
Neler Değişti?
Elbette ürünün modüler ve birbirleri ile uyumlu olmasına çok dikkat edildi. Ve ürünler güçlerine göre farklı boylarda sunulmaya başlandı. Bugün 4 kW’lık bir kontaktör ile 250 kW’lık bir kontaktör aynı boyutlarda değil tabi ki. Diğer yandan aynı boyda olan farklı cihazlarında da birbiri ile uyumlu olması sağlandı. Yani siz 4 kW’lık bir kontaktör alıyorsanız ona uygun alacağınız termik röle veya motor koruma şalteri o cihazla aynı büyüklükte olacaktır. Bu sayede cihazlar birbiri ile çok kolay akuple olabilmekte. Bilindiği gibi son dönemde elektrik panoları daha küçük ve daha düzenli hale gelmeye başladı. Eskiden karmaşanın hüküm sürdüğü bu cihazlar günümüzde daha düzenli ve kompakt bir hale gelmiş durumda. Innovation serisi de bu düzenli ve kullanışlı yapıya önemli katkılar sağlamaktadır.
Ürünle ilgili bir diğer noktada esneklik ve montaj kolaylığı. Esnekliği sağlayan en önemli unsurlardan birisi farklı cihazlarda ortak aksesuarların kullanılıyor olması. Örneğin 4 kW’lık kontaktör ile 250 kW’lık kontaktör aynı kontak bloğu tarafından tutturulabiliyor, bu çok önemli bir avantaj. Farklı çeşitte ve sayıda aksesuarı bulundurmak yerine ortak aksesuarlara sahip olmak birçok farklı avantajı da beraberinde getiriyor. Bu tip ayrıntılar aynı zamanda birim fiyatların aşağı inmesini de sağlıyor.
Montaja Yeni Dokunuşlar
Ürünün sahip olduğu üstün özelliklere ilave olarak montaj kolaylığını da sayabiliriz. İki tip farklı montaj seçeneği var. Birincisi standart vidalı bağlantı, yani kabloları takıp vidayı sıkma şeklinde. İkincisi ise vidasız olan ve ‘cage clamp’ adı verilen yöntem. Bu daha çok klemenslerde kullanılan ve kabloyu bağlantı yuvasına sokarak tornavida yardımıyla yayla sıkışmasını sağlayan bir sistem. Bu şekilde bağlantı güvenilirliğini daha yükseltmiş oluyorsunuz. Vidalı sistemlerde zaman içinde baskı azalabilmekte; ancak yaylı sistemlerde baskı azalsa bile yay aracılığı ile tekrar eski seviyesine geliyor. %100 temas sağlamaya devam eden bu sistemler montaj sürelerini kısaltması ve güvenilirliği arttırması ile ön plana çıkıyor.
Son olarak farklı bir özelliğinden daha bahsetmek gerekir. Sirius Innovation bir ürün ailesinden daha çok bir yaklaşımı ifade ediyor aslında. Sadece şalt cihazları değil yumuşak yol vericiler, akım kontrol röleleri gibi ürünler aynı renklerle bu sistemin bir parçası olarak tüketiciye sunuluyor. Ürün için Almanya’da kullanılan tanımlamayı direkt tercüme edecek olursak ‘sistem yapı taşları-parçaları’ olarak çevirebiliriz. Aslında bu şekilde görmek ve değerlendirmek daha faydalı olacaktır. Yani “yeni bir kontaktör çıkardık onun da adı Sirius Innovation” değil, asıl vurgulamak istediğinen sistemin kendisi. Farklı bir yapı, farklı bir anlayış var burada.
Son Olarak;
Aslında bütün bu anlatılanlardan sonra zaten iyi özellikleri olan Sirius’un üzerine daha da iyi özellikler eklemişler, o halde fiyatı daha pahalıdır gibi bir algı oluşabilir. Ancak bu doğru değil, Sirius Innovation ürünleri Sirius serisi ürünlerden daha uygun fiyatlarla pazara sunuluyor. Dolayısıyla tüketiciler hem en son teknoloji ürün kullanıyorlar hem de bunu daha uygun fiyata yapabiliyorlar. Bu da müşterinin ürünü tercih etmesi için önemli bir avantaj sağlıyor.